Günümüzde internet ve sosyal medya kullanımı her yaştan insan arasında oldukça yaygın hale gelmiş durumda. Akıllı telefon ve tablet kullanımı, küçük yaştaki çocuklara kadar inmişken, sosyal medyanın sağladığı birçok kolaylık kadar olumsuz etkileri de dikkat çekiyor. Özellikle çocuklar üzerinde yaratabileceği zararlı sonuçlar konusunda uzmanlar, aileleri uyarıyor ve bu etkileri en aza indirmenin yollarını öneriyor.
Aşırı sosyal medya kullanımının çocukların ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri, son yıllarda en çok üzerinde durulan araştırma konularından biri haline gelmiştir. Sosyal medyanın eğitim ve iletişim açısından bazı avantajları bulunsa da, çocukların gelişimi üzerinde ciddi zararlara yol açabilme potansiyeli göz ardı edilmemeli. Sanal iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, ebeveynler de çocuklarıyla sağlıklı bir şekilde iletişim kurma konusunda endişelenmeye başlamış durumda.
13-16 Yaş Arasındaki Çocuklar İçin Telefon Kullanımına Dikkat!
Telefonla büyüyen bir nesil, çocukluğunda telefon bilmeyen ebeveynlerini endişelendiriyor. Uzmanlar, 13 yaşından önce çocuklara telefon verilmesini tavsiye etmiyor. 13-16 yaş aralığındaki çocuklar için ise sadece iletişim amaçlı, tuşlu telefonların tercih edilmesi gerektiğini vurguluyorlar.
İlişkili Haber: Aile ile kaliteli vakit geçirmek, çocukların hem duygusal hem de zihinsel gelişimlerini olumlu yönde etkiliyor!
Telefon bağımlılığına zemin hazırlayan etkenlerden biri de aslında ebeveyn davranışları. Sürekli telefonuyla meşgul olan, gün boyunca sosyal medyada vakit geçiren ebeveynlerin çocukları, bu alışkanlıkları kolayca model alabiliyor ve bağımlılık geliştirme riski artıyor.
İletişim Yüz Yüze Olmalı!
Çocukların sanal platformlarda grup oluşturup çevrimiçi sohbetler yapması giderek yaygınlaşıyor. Ancak uzmanlar, en sağlıklı ve etkili iletişimin yüz yüze gerçekleştiğine dikkat çekiyor. Sanal konuşma gruplarının kullanımının sınırlandırılması gerektiğini belirten uzmanlar, çocukların gerçek dünyada, doğal ortamlarda vakit geçirmesinin daha yararlı olduğunu vurguluyor. Bu nedenle, ebeveynlerin çocuklarına dijital yerine sosyal ve fiziksel etkileşimlerin olduğu alanlar sunması büyük önem taşıyor.
